Connect with us

Published

on

Kırım Parlamentosu, 16 Mart’ta yapılması planlanan Ukrayna’dan ayrılma referandumunu beklemeden bağımsızlığını ilan etti.

Ukrayna Parlamentosu’ndan bugün yapılan açıklamada ise Çarşamba’ya (yarına) kadar 16 mart referandumu ertelenmezse Kırım Meclisi’nin dağıtılacağını duyurdu.

Ezici çoğunluğu Rus kökenli milletvekillerinden oluşan parlamentodaki oylamaya katılan 81 vekilden 78’i Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin ve Kırım’a bağlı Sivastopol kentinin bağımsızlık ilanına onay verdi.

 

UKRAYNA PARLAMENTOSU UYARMIŞTI
Kırım parlamentosunun, meşruiyeti hali hazırda sorgulanan 16 Mart referandumunu dahi beklemeden aldığı bağımsızlık kararının özellikle Batı dünyasında tepkilere neden olması bekleniyor.

Ukraine1964133

 

UKRAYNA’DAN GARANTÖR ÜLKELERE ÇAĞRI
Ukrayna Parlamentosu, ülkenin toprak bütünlüğü ve güvenliğinin garantör ülkelerini harekete geçmeye çağırdı. Ukrayna Parlamentosunun bugünkü oturumunda kabul edilen, “Ukrayna Verhonva Radası’nın garantör ülkelere bildirisi” için, oturuma katılan 322 milletvekilinin 263’ü “evet” oyu kullanırken, Ukrayna Komünist Partisi milletvekilleri oy kullanmadı.

Bildiride, son dönemde Kırım Özerk Cumhuriyeti’ndeki durumun Rus askerleri nedeniyle giderek kötüleştiğine işaret edilirken, Budapeşte Memorandumu’nda öngörülen güvenlik garantisi dikkate alınarak garantör ülkeler, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve güvenliğinin sağlanmasına yönelik gereken tedbirleri almaya çağrıldı.

‘İNGİLTERE VE ABD ASKERİ TEDBİR ALSIN’
Bildiride, Budapeşte Memorandumu çerçevesinde Ukrayna’nın güvenliğinin garantörü olan İngiltere ve ABD’ye, ülkenin toprak bütünlüğü ve egemenliğinin korunmasıyla şiddetin durması için üstlendikleri sorumluluğu yerine getirmeleri ve gereken tüm diplomatik, siyasi, ekonomik ve askeri tedbirleri almaları çağrısında bulunuldu.

Parlamento, Rusya’dan ise hemen ülke topraklarından askerlerini çekmesi, Ukrayna devleti, toprak bütünlüğü ve egemenliğine yönelik saldırıları durdurması istedi.

ANLAŞMA TARAFLARINDAN BİRİ DE RUSYA
5 Aralık 1994’te imzalanan Budapeşte Memorandumu, Ukrayna’nın nükleer silahlarının yayılmasının önlenmesine ilişkin uluslararası anlaşmaya katılmasını öngörürken, ABD, İngiltere ve Rusya’yı bu ülkenin toprak bütünlüğü ve egemenliğinin garantörü yapıyor.

 

0bfd9080-a539-11e3-90d9-6588183d15d2-jpg20140311175434

 

YATSENYUK ABD’YE GİTTİ
Ukrayna Başbakanı Arseniy Yatsenyuk, ülkesindeki durumu üst düzey yetkililerle görüşmek üzere iki günlük çalışma ziyareti için ABD’ye gitti.

OBAMA’YLA GÖRÜŞECEK
Başbakanlık basın bürosundan yapılan açıklamada, tarifeli uçakla ABD’ye hareket eden Yatsenyuk’un, yarın ABD Başkanı Barack Obama tarafından kabul edileceği, ABD Kongresi’nde görüşmelerde bulunacağı ayrıca IMF yöneticileriyle bir araya gelerek, ülkeye yapılacak mali yardım konularını ele alacağı bildirildi.Başbakan Arseniy Yatsenyuk’un, 13 Mart günü de Ukrayna konusunun ele alınacağı BM Güvenlik Konseyi toplantısına katılarak konuşma yapacağı belirtildi.

UÇAK BİLETİNİ KENDİSİ ÖDEDİ
Yatsenyuk ve beraberindeki heyetin ABD’ye tarifeli uçakla gittiği, Yatsenyuk’un uçak bilet parasını kendi hesabından ödediği vurgulanan açıklamada, başbakan ve beraberindeki heyetin ABD’ye özel uçakla gitmeleri durumunda daha fazla harcama yapılacağı kaydedildi.

Ülkedeki siyasi değişimden sonra işbaşına gelen hükümet daha önce, tasarruf tedbirleri çerçevesinde, başbakanlık ve bakanlıklarda kullanılan bin 500 makam aracının satılacağını açıklamıştı.

 

Fabius_1_0

 

AB RUSYA’YA YAPTIRIM UYGULAYABİLİR
Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, AB’nin, Kırım’a yönelik müdahalesinden dolayı Rusya’ya yeni yaptırımlarının bu hafta içinde ilan edilebileceği uyarısında bulundu. France Inter radyo kanalına konuşan Fabius, Kırım’da 16 Mart’taki referandumun yasal olmadığını belirtti ve Rusya’nın şu anda Kırım’daki “ilhak çalışmalarının kabul edilemez olduğunu” söyledi.

RUSYA’NIN ABD’YE VERECEĞİ YANIT BELİRLEYİCİ OLACAK
“Yasal olmayan ve ciddi sonuçlar doğurabilecek bir durumu kabul edemeyiz” diyen Fabius, Rus ve Ukraynalı bazı kişilerin mal ve para varlıklarının dondurulması ve seyahat yasağının, olası yaptırımların içine dahil edilebileceğine işaret etti. ABD’nin Rusya’ya temas grubu kurulması yolundaki önerisine atıfta bulunan Fabius, Rusya’nın bu öneriye vereceği yanıtın yaptırımların gündeme gelip gelmemesi konusunda etkili olacağına dikkati çekti. Fabius, “Eğer olumlu yanıt verirlerse, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Moskova’ya gidecek ve bu durumda yaptırım olmaz ama olumsuz yanıt gelirse, yaptırımlar bu hafta içinde gündeme gelebilir” ifadesini kullandı.

 

DEVRİK LİDER YANUKOVİÇ, BUGÜN BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ

 

Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Sivastopol Şehri Bağımsızlık Bildirisi şöyle:

“16 Mart 2014 tarihindeki doğrudan halk oylamasının sonucunda Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Sivastopol şehri de dahil olmak üzere Kırım’ın Rusya’ya bağlanma kararı alınırsa, Kırım bağımsız ve egemen bir cumhuriyet olarak ilan edilecektir.

Kırım Cumhuriyeti demokratik, laik ve çok milliyetli bir devlet olarak kendi topraklarında barışı, etnik ve dini dirlik ve düzenliği koruyacağını taahhüt ediyor.

Kırım Cumhuriyeti, bağımsız ve egemen devlet olarak, referandum sonuçlarına göre uygun devletlerarası sözleşmelere dayanarak Kırım Cumhuriyeti’nin Rusya Federasyonu’nun yeni federal birimi olarak Rusya Federasyonu’na dahil edilmesi talebiyle müracaat edecek.”

KOSOVA ÖRNEK GÖSTERİLDİ
Halkların kendi kaderini tayin etme hakkını öngören Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve diğer bazı uluslararası anlaşmaların dayanak gösterildiği bildiride, BM Uluslarası Mahkemesinin, Kosova’nın bağımsızlığını ilan etmesinin uluslararası hukuk kurallarını ihlal etmediği yönündeki kararı da hatırlatıldı.

Bildirinin Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosunca ve Sivastopol Şehir Şurası’nca onaylandığı kaydedildi.

Kırım Parlamentosu’nun, Avrupa ve Amerika’nın Ukrayna’ya bağlı bir bölgede kendi başına alınan referandum kararının hukuksuz sayılacağı yönündeki iddialarını boşa çıkarmak için böyle bir karar aldığı belirtiliyor.Yarımadadaki Rus yanlısı yönetimin, 16 Mart’taki referanduma “Ukrayna’ya bağlı bir bölge olarak değil, bağımsız bir devlet olarak gittikleri” tezini ileri süreceği vurgulanıyor.

 

EPAFOTO_0325_28022014121539678_R_WAR_20140228000000_04103438

 

SİMFEREPOL HAVAALANI YENİDEN İŞGAL EDİLDİ
Öte yandan geçen hafta Rusya yanlısı kişiler tarafından işgal edilen ve 24 saat uçuşlara kapatılan Simferepol havaalanının kontrolü, sabah saatlerinde yeniden Rusya yanlısı gruplar tarafından ele geçirildi. Kulenin çalışmasına izin vermeyen silahlı grup, havaalanında giriş-çıkışları kontrol ediyor.

SADECE MOSKOVA SEFERLERİ DEVAM EDİYOR
İstanbul ve Kiev’e yapılması beklenen seferler iptal edildi. Havaalanında sadece Moskova seferleri devam ediyor.

EPAFOTO_0335_28022014122740023_R_WAR_20140228000000_04103456

 

KIRIM TATARLARI’YLA İLGİLİ ÖNEMLİ KARAR
Kırım parlamentosu, bugün kabul ettiği bağımsızlık bildirisinin ardından yeni anayasanın onaylanması sürecinde “Kırım Tatar halkının haklarının iade edilmesine dair garanti ve Kırım toplumuna entegrasyonu” başlıklı bir karar aldı. Karara göre, Kırım’da Rusça ve Ukraynacanın yanı sıra Tatarca’ya da resmi dil statüsü verilecek ve Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) ve organları tanınacak. Olağanüstü oturumda toplanan Kırım Özerk Cumhuriyeti parlamentosunda 81 milletvekili tarafından alınan kararda, Kırım parlamentosu seçimlerinin nisbi seçim sistemine göre yapılması ve yönetim organlarında Kırım Tatarlarının en az yüzde 20 oranında temsil edilebilmesinin sağlanacağı belirtildi.

DİNİ İNANÇLAR VE KÜLTÜREL MİRAS KORUNACAK
Ayrıca, kültür kurumları ve profesyonel sanat ekiplerin gelişmesine yardım etmek dahil olmak üzere milli ve kültürel alanda Kırım Tatar halkının hakları ve çıkarları korunacak, Kırım Tatar tarihi ve kültürel anıtlarının korunması ve onarımı sağlanacak. Karara göre, Kırım’da Tatar dilinde okul öncesi eğitim, zorunlu eğitim ve yüksek öğretim sistemlerinin geliştirilmesine yardım edilerek, Kırım Tatar halkının 18 Mayıs 1944 tarihinde sürgün edilmesinden sonra Kırım’da değiştirilen yerleşim birimleri adlarının mevcut adlarla birlikte kullanılmasının önü açılacak. Ayrıca Kırım Tatar dilinde basılı ve elektronik yayın organlarının gelişmesine yardım edilerek, Kırım’da dini inançların hukuki bakımdan eşit şekilde varlığını sürdürmesi sağlanacak.

‘KIRIM’IN UKRAYNA’YA DÖNEMSİ SÖZ KONUSU DEĞİL’
Kırım Parlamento Başkanı Vladimir Konstantinov, Kırım Tatarlarıyla ilgili aldıkları kararın tarihi olduğunu savunarak, “Kabul edilen bu karar gibi bir kararı, Kırım Tatar halkı için ne Sovyetler Birliği yönetimi ne de bağımsız Ukrayna yönetimi aldı” dedi. Yardımları için Tataristan Cumhurbaşkanı Rustam Minnihanov’a da teşekkür eden Konstantinov, Tataristan’ın kendileri için kardeş cumhuriyet olduğunu ve Kırım’da barış ve istikrarın garantörü olacağını kaydetti. Konstantinov ayrıca Kırım’ın tekrar Ukrayna’ya dönmesinin söz konusu olmadığını belirtti.

 

kirim-tatar-milli-meclisi039nden-obama039ya-mektup

 

KIRIM TATARLARI’NDAN REFERANDUMA TEPKİ
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Rıfat Çubarov, Kırım parlamentosunun aldığı bağımsızlık kararını olumsuz karşıladıklarını ve bu kararın sorunları daha da zorlaştırabileceğini söyledi. Çubarov, Kırım’ın Ukrayna’ya bağlı kalmasını savunduklarını belirtti. Çubarov, “Kırım yarımadasının devlet statüsünün Kırım’da çizilmeyeceği anlaşıldı. Biz parlamentonun bağımsızlık kararının sorunları büyüteceğini düşünüyoruz ve bu kararı olumsuz değerlendiriyoruz” dedi.

TATARLAR İLE İLGİLİ KARARLAR OLUMLU ANCAK…
Çubarov, parlamentoda Kırım Tatarlarına yönelik alınan kararları ise iyi bir sinyal olarak gördüklerini belirtti. 16 Mart’ta yapılacağı açıklanan referanduma karşı olduklarını ve boykot edeceklerini kaydeden Çubarov, Kırım’daki diğer halkları da boykota çağırdı.

‘RUS ASKERLER KIŞLALARINA DÖNMELİ’
Sokaklarda dolaşan askerlerin Rus askeri olduğunu vurgulayan Çubarov, sabah parlamento başkanıyla görüştüğünü ifade etti ve “Sokaktaki askerler kışlalarına dönmediği sürece bize karşı provokasyon yapılma ihtimali de ortadan kalkmayacak” dedi.

Continue Reading
Advertisement
Ads
Click to comment

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Afrika

Hicap Hakkında

A hijab is a veil worn by Muslim women in the presence of any male outside of their immediate family, which usually covers the head and chest.

Published

on

Photo: Shutterstock

Bir başörtüsü, Müslüman kadınlar tarafından yakın ailelerinin dışında herhangi bir erkeğin yanında, genellikle baş ve göğsü kaplayan bir peçe. Terim, Müslüman kadınların alçakgönüllülük standartlarına uyan herhangi bir baş, yüz veya vücut örtüsünü ifade edebilir.

Continue Reading

Afrika

Japonya: Japon Hava Yolları Helal Gıda Kullanacak

Published

on

Tokyo – Japonya | Ahvâl-i Müslimin

Japonya’nın en büyük hava yolu şirketlerinden olan Japon Hava Yolları tüm uçuşlarında helal gıda kullanacağını duyurdu.

Uluslararası uçuşların helal gıda hazırlama sürecini denetleyen Japan Islamic Trust şirketi tarafından sertifika alındı.

Ayrıca Helal gıda usullerine göre belgelendiğine dair bilgilendirme yapılarak, Müslüman müşterilerin güvenliğini sağlamak amacıyla tamamen değiştirildi.

Continue Reading

Afrika

Özbekistan : Toplu İftar Yasağı!

Published

on

Özbekistan Dini idaresi, hükümete kafe ve restoranlarda yapılan iftarların lüks olduğu banahesiyle  toplu iftarların yasaklaması talebinde bulundu.

Özbekistan dini idaresi reis yardımcısı Şeyh Abdülaziz Mansur, “Taşkent şehri belediyesi bizim tavsiyemiz üzerine kafe ve restoranlarda iftar yemekleri organize edilmesini yasakladı. Bu devletin politikası değildir. Peygamberimiz zamanında yoksul insanlar için toplu iftarlar organize ediliyordu. Bugün bu lüks halini aldı. Bundan ötürü bu sene restoranlarda iftar yemekleri verilmeyecek” dedi.

Müslümanların biraraya gelerek  ülke hakkında yapabilecekleri konuşmaların fiile dönüşmesinden korkulması üzere yasaklar bu hali aldı.

Azadlık radyosunun haberine göre, Özbekistan’da kafe, restoranlar ve yemekhanelerde toplu halde iftar yemeği organize etmek 2014-2015 yıllarında yasaklanmaya başlandı ve buna katılmayan Özbek vatandaşları radyoya şikayet mektupları gönderdi. Müslümanların biraraya gelerek aralarındaki manevi gücün artmasına mani olunduğu belirtildi.

BM son yayınladığı rapora göre Özbekistan’ın %20’si fakirlik sınırının altında yaşamını sürdürmekte %75’i yetersiz bütçe ve ülkenin fakir bölgelerinde yaşamaktadır. Ve yine ülkeleri hukuki, siyasi ve ekonomik alanlarda analiz eden bir rapora göre listenin en sonunda Kuzey Kore ve bir önceki sırada ise Özbekistan yer almaktadır.

Continue Reading

Afrika

Bangladeş : Cemaati İslami’nin finansör kurucusu “Mir Kasım Ali”

Published

on

Dünyadaki Müslümanların Yaşam koşulları – Bangladeş

BİYOGRAFİSİ

Mir Tayyip Ali ve Rabia Begüm’ün oğlu olan Mir Kasım Ali 31 Aralık 1952’de Bangladeş’in ortasındaki Munshidangi Sutalori bölgesinde doğdu. 1967’de Chittagong Collegiate İslami Okulu’ndaki eğitimi sırasında Chhatra Sangha (ICS) isimli İslami öğrenciler koluna katıldı.

1977’de Doğu Pakistan “Bangladeş” ismini almadan ve Doğu Pakistan İslami öğrenciler koluna genel sekreter olmadan önce 6 Kasım 1971 tarihinde Chittagong eyaleti birimlerinde ve üniversitesinde İslami öğrenciler koluna başkan olarak seçildi.

Üstad Mir Kasım Ali , m.1980 senesinde Cemaati İslamî’ye aktif olarak katıldı ve ” Nur İslam Bülbül” bünyesinde kurulan üniversitenin içindeki Cemaati İslami’nin siyasi bir kolu olan islami partinin lideri oldu.

Bangladeş’in Pakistan’dan ayrılması sırasında   Suudi Arabistan ,Çin ve Amerika desteğini alan  Bangladeşli isyancılar, “ayrılma savaşı” veya “bağımsızlık savaşı” olarak adlandırılan  savaşa karşı çıktılar.Son anda Pakistan ordusunu desteklediklerini ilan etmiş olsalar da ne var ki ayrılığı önlemeye yönelik herhangi fiili bir destek sağladiklarına dair bir delil bulunmamakta.

Şeyh  Abdülkadir Molla’yı  astıkları gibi Mir Kasım  Ali ve meslektaşları  “Muti er-Rahman Nizamî” ve ” Ali İhsan Muhammed Mücahit” ‘i de asmak için  haklarında  uydurma haberler yayıldı. “Bedir” milislerini kurduklarina ve başına Mir Kasım Ali’nin getirildiğine dair iddialar bu fabrikasyonların  arasında. Bu suçlamaları gündeme getiren grubun “Laik Avami Partisi” olduğu ortaya çıktı.

Mir Kasım Ali ayrıldıktan sonra Chittagong şehrinde Cemaati İslamî’nin yönetimini devraldı.Daha sonra ülkeyi terketmeye zorlandı,Arabistan’a giderek orada 4 yıl kaldı.Laik Avami Partisi lideri “Mucib er-Rahman” ‘ın çıkardığı genel afla ülkeye geri döndü.Cemaati İslamî’ye  haznedar oldu ve ardından  Suudi Arabistan’la İslami bağlantısı olan cemaatin temsilcisi oldu.Cemaatin merkezî uygulama biriminde tarihçi olarak görev yaptı.Öyle ki bu İslami partide karar alma bakımından en yüksek heyetti.

Mir Kasım Ali, çeşitli örgütlerde sanayii ve hayır kurumlarında idarî konuma yükseldi.

Onları söyleyecek olursak:

 

1.Hayır Alanında

´- Fuad el-Hatib hayır kurumunda sekreter

-Bangladeş’te çeşitli özellikteki ajanslarda başkanlık

 

2.İdari Alanda

-Allame İkbal Sangsad Kurumunda

-Chittagong İslam Üniversitesi’nde

-Daru’l İhsan Üniversitesi’nde

-Barış Araştırmaları ve Stratejileri Merkezinde

 

3.Ziraat Alanında

-Güvenilir Endüstriyel Tarım Şirketi (Agro İndustrial Trust) ‘nde başkanlık

"Agro Industrial Trust" sirket in simgesi

“Agro Industrial Trust” sirket in simgesi

مير-قاسم-علي-mir-quasem-ali-1 (7)

4.Finans Alanında

-İslamî Finans Kurumu’nda sekreterlik

-Bangladeş’teki belirli bankalarda kuruculuk

مير-قاسم-علي-mir-quasem-ali-2

 

Bangladeş’e dönüşünden sonra 1975’te Rajihi  Suudi bankası ile baglantısı olan “IBBL” Bangladeş  İslam Bankası kuruldu.Bu banka Emirlikler Katar ve Kuveyt arasinda  %60 oranında büyük bir kar payına sahip.

Bangladeş Bankası, Bangladeş elçisi Fuat el-Hatib’in Faysal bin Abdülaziz el-Suud’un ziyaret etmesinin ardından  faaliyet göstermeye başladı. Sonrasında Mir  Kasım  Ali bankanın müdürü konumuna geldi. Bu mevki sayesinde hayır projeleri yapıp cemaate hizmet eden ticari ve ekonomik imparatorluklar kurdu. Güney Asya’daki en iyi 3 bankadan biri olmak için çabaladı.

Bu banka Cemaati İslami ve Bangladeş dışındaki diğer cemaatlerin ana sermaye ve finans kaynağı sayılır.

 

Mir Kasım Ali’nin bu alandaki calışmaları dur durak bilmedi. Aksine Burma’daki cihatçı islami grupların ve Afganistanlı  mücahitlerin desteğiyle daha da ivme kazandı. (2011)

HSBC Bankası’nın %8 gibi bir oranından daha önce  adı geçen iki ülkedeki mücahitlere zekat veriliyordu.Tahsis edilen bu meblağ daha sonra yasaklandı. Bu durum  Amerika ihtiyarlar heyetine kadar ulaştı.

Söylenenlere ek olarak Mir Ali, Bangladeş’te yaşayan  fakir ve orta kesimin ulaşım, sağlık ve mali ihtiyaçlarını karşılamak için büyük bir ekonomik ağ kurdu. Ve bunların hepsi sivil toplum örgütleriyle mümkün oldu. 2005 yılında yapılan istatistikler Cemaati İslama bağlı olan bu kurumların  Bangladeş parasıyla 1.200 kurur ya da yıllık 150 milyon dolar kadar kazanç sagladığını kaydetti.

30 hayır kurumuna ek olarak Kuzey Afrika ve Arap Körfezi’ne işçi gönderilmesine ve 14 bankanin desteğine karsilik Al-Nihvan ve Kuveyt Yardım Fonu’nu destekledi.

 

5.İlaç sanayisinde

İbni Sina İlaç Şirketi’nde satış müdürü olarak çalıştı.

مير-قاسم-علي-mir-quasem-ali-1

6-Medya Alanında

Daily Naya  Diganta dergisini kurdu.

مير-قاسم-علي-mir-quasem-ali-1

2005 yılında yayın hayatına başlayan ve günde 125 binden fazla satan “Daily Naya Digata” dergisinin kurucu finansörü addediliyor.

 

Diganta uydu kanalı

مير-قاسم-علي-mir-quasem-ali-1 (9)

2007’de temeli atıldı ardından 8 Agustos 2008’de  Apstar 2R uydusu TV ve uydu yayinina başladı.Kanal, küresel ölçekte izleyiciye hizmet vermek için 2012’de direkt yayina başladı.

Diganta kanalinda , çeşitli kültürel programların yer aldığı 8 ila 16 saat süren  diyaloglar ve haber programları bulunmaktadır.

 

7.Turizm Alanında

KEARI Şirketi’nin  sahibi

مير-قاسم-علي-mir-quasem-ali-3

مير-قاسم-علي-mir-quasem-ali-4-1

مير-قاسم-علي-mir-quasem-ali-4

MAHKEME

2009 yılının başlarında Bangladeş hükümeti’nin başına Laik Halk Partisi lideri ” Şeyh Hüseyin Vacid” geçti.Başa gelen bu parti, 1971’deki ayrım olaylarinı incelemek üzere “Ulusal Savaş Mahkemesi”ni kurdu.

Mahkemenin kurulmasının ardından Mir Kasım Ali dahil Cemaati İslami’nin öne çıkan  şahısların mahkemesi yapıldı ve 25 kasım 2012’de yapılan mahkemenin ardından 17 Haziran 2012’de tutuklandı.

مير-قاسم-علي-mir-quasem-ali-1 (8)

Hapishane İdaresi’nin   24.12.2012 pazartesi günü çıkardığı kararla Mir Kasım kaldığı merkezî hapishaneden başkentin dışındaki  kashimbur hapishanesine nakledildi.

Geçen kasım ayında Bangladeş Savaş Mahkemesi Mir Kasım Ali hakkında idam kararı verdi ve Mir Kasım 1971’de Pakistan’ın doğu bölgesindeki ayrılma savaşı olaylarında “bağımsız Bangladeş” çagrısına teşvik eden bazi Bangladeşli gruplara ve hinduistlere işkence etmek ve onları öldürmekle suçlanıyor.Bu hüküm geçtiğimiz ekim ayının 23’ünde (92 yasında) hapishanede vefat eden  Cemaati İslami’nin  eski lideri Gulam Azam, eski bakan Muti er-Rahman ve cemaatin  başkanının idam edilmesinden  hemen sonra  geldi.

0

 

Laik güçler  Şeyh Hüseyin Vecid’in hükümetin başına geçtiğinden beri islamciların uzaklaştırılması yönünde çaba sarfediyorlar.

1971’de işlenen savaş suçlarını incelemek üzere mahkeme kurulmuş olsa da ne var ki Cemaati İslami üyelerinin bu suçu işlediğine dair hiçbir delil bulunmamakta.

Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısı Seyyid Mahmud Sultan Seymen,  mahkeme salonunda genel parlamentonun Cemaati İsalmî’nin 14 suç işlediğini ve 33 tanığın bulunduğunu açıkladı.

10_Mir+Quasem+Ali_021114__0005

Suçlamalar aşağıdaki gibi:

  1. Suçlama

Mir Kasım Ali’nin 8 Kasım 1971’de kurulan Cemaat-i Bedr’in liderliğinde Ömer İslam Şadrevi olarak adlandırılan kişinin  “Sakta Gat” bölgesinden alıp birçok yerde  işkence  yapmasıdır.Bu yerlerden birkaç  tanesi de şehrin kalbi olan Dalm Oteli ve Basilaich emniyet merkezindeki deri depolarından biri.

  1. Suçlama

19 Kasım 1971’de Lütfi er-Rahman olarak adlandırılan kişinin Sakta Gat bölgesinden alinip Dalm Oteli’ne götürülerek işkence yapılması

3.Suçlama

Aynı yıl 22-23 kasımda Cihangir el-Şadri olarak adlandırılan kişinin Codmptila bölgesinden alınıp işkencenin merkezi olan Dalm Oteli’ne götürülmesi

4.Suçlama

Selahaddin Han olarak adlandırılan kişinin Damlmorinj’deki evinden alınıp işkence edilmek üzere Dalm Oteli’ne götürülmesi

5.Suçlama

Aynı yılın 25 kasımında Abdulcebbar olarak adlandırılan kişiye işkence edilip ateş açılması

6.Suçlama

Chittagong şehrinde Harun Reşid olarak adlandırılan çay satıcısının kaçırılıp işkence edilmek üzere Dalm Oteli’ne götürülmesi.

7.Suçlama

Mir Kasım Ali’nin örgütlediği Sayilari 7 veya 8 kişiyi bulan gencin Senallah Şadrevi ve bir başka genci Damlmirinj’den kaçırıp işkence etmek üzere Dalm Oteli’ne götürmesi.

8.Suçlama

29 kasım gecesi Nur’ul Kudüs ve 4 diğer kişinin Dalm Oteli’nde  işkence görmesi.

9.Suçlama

29 kasım gecesi Seyyit Ümran ve 6 kişinin kaçırıldıktan sonra Dalm Oteli’nde  işkence görmesi

10.Suçlama

Mir Kasım’ın direkt emriyle Muhammed Zekeriya olarak adlandırılan adamın ve beraberindeki  4 kişinin kaçırılıp işkence görmeleri.

11.Suçlama

Ceşmittin olarak adlandırılan kişinin ve beraberindeki 6 kişinin kaçırılıp işkence görmeleri

12.Suçlama

Cihangir Şadrevi olarak adlandırılan kişinin ve beraberindeki 2 kişinin kaçırılması

13.Suçlama

Snell Kanti olarak adlandırılan kişinin kaçırılıp işkence görmesi

14.Suçlama

Nasrudsun Şevdi olarak adlandırılan kişinin kaçırılıp işkence edilmesi

 

Cemaati İslamî’nin Konumu ve Durumu

Cemaati İslamî’nin Lideri Şeyh Mahmud adına yaptığı açıklamada:

– Bangladeş Yerel Ceza Mahkemesi’nin verdiği  Cemaati İslamî’nin üyeerinden biri olan iş adamı Mir Kasım Ali’ye verilen  idam hükmünü şiddetle kınadığını.

-Bangladeş’in Pakistan’dan ayrıldığı  Bağımsızlık Savaşı sırasında Kasım Ali’nin insanlık ve savaş suçu işlediğine dair yöneltilen suçlamaların haksız suçlamalar olduğunu.

-Bu adil olmayan ,haksız ,zalimce kararları protesto etmek üzere gelecek perşembe sabah 06:00’dan ertesi sabah 06:00’a kadar sürecek olan ülke genelinde yapılacak olan protesto gösterilerinin yapılacağını bildirdi ve şunları ekledi.

-Bu zalim,faşist ,otoriter ve diktatör hükümet , Cemaati İslami’nin liderlerine karşı uydurma iddialarını yükseltiyor.

-Savcının sunduğu belgelerde Muti Abdurrahman Nizami ve Mir Kasım Ali’nin ismi yoktur. Bundan ziyade Mir Kasım Ali,belgelerde ismi geçen ; suçun islendiği zaman dilimlerinde ve iddia edilen yerlerde  hiç bulunmadı.Açıkçası Mir Kasım Ali, o vakitlerde başkent Dakka’da kalıyordu ; suçların işlendiği Chittagong şehrinde değil. Mir Kasım Ali Dakka’da kaldığını ispat etti ama hükümet bunu kabul etmeyip çıkarılan sarı sayfalarda buna yer verdi ve idamına karar verdi.

 

 

Continue Reading

Afrika

Türkiye: Süleymaniye Camii

Published

on

Süleymaniye Camii, I. Süleyman adına 1551-1557 yılları arasında İstanbul’da Mimar Sinan tarafından inşa edilen camidir.

Mimar Sinan’ın kalfalık devri eseri olarak nitelendirilen Süleymaniye Camii, medrese, kütüphane, hastane, hamam, imaret, hazire ve dükkânlardan oluşan Süleymaniye Külliyesi’nin bir parçası olarak inşa edilmiştir.

kanuni_suleymaniye

Evliya Çelebi, Süleymaniye Külliyesinin Belgrad, Malta ve Rodos Seferlerinden elde edilen gelirle yapıldığını söyler. Yapımına başlanmadan önce çok büyük bir külliye olması sebebiyle bakımlarının ve günlük işlerdeki giderlerinin karşılanması için vakfiye hazırlanmıştır. Aynı zamanda inşaat aşamasında çalışacak yüzlerce kişi de inşaat başlamadan evvel ayarlanmıştır. Normal zamanlarda 700 kişinin burada çalıştığı söylenmektedir. Yaz vakitlerinde bu sayı 1000e çıkmakla birlikte bazen hava koşullarından ötürü hiç inşaat faaliyeti olmamıştır. Caminin açılışı Kanuni Sultan Süleyman’ın isteğiyle Mimar Sinan tarafından yapılmıştır.

2692386-aci-2-suleymaniye-camii-ic-mekan

II. Mehmet’in İstanbulu fethi ile İstanbul’da Osmanlı mimarisi boy göstermeye başlamıştır. Her padişah kendi iktidar dönemini hatırlatacak bir yapı bırakan geleneğin sürdürücüsü olmuştur. Bunların ilki II.Mehmet(Fatih Sultan Mehmet) ‘in yaptırdığı Fatih Külliyesi, ardınan II.Beyazıt’ı yansıtan Beyazıt Külliyesi ve daha sonra da Süleymaniye Külliyesi gelir.

Süleymaniye Camiin planı avlu ve asıl caminin olduğu iki kareden oluşan bir dikdörtgen şeklindedir. Avlunun zemini mermer döşelidir. En önemli süslemelerden biri çinilerdir. Üzerinde ayetlerin yer aldığı çiniler ünlü hattat Karahisarlı Ahmet’in eseridir.

suleymaniye3

Caminin dört köşesinde dört minare yer alır. Bu Kanuni’nin fetihten sonraki dördüncü padişah olduğunu yansıtır. Caminin en önemli özelliklerinden biri de akustiktir. Büyük kubbenin bir yanında duyulan hafif bir ses Caminin her yerinden duyulur.Mimar Sinan bunu her kubbeyi çift yaparak ve ana kubbeye 64 küp yerleştirerek sağlamıştır. Aynı zamanda camide hava akımını ve temizliğini sağlayan özel bir sistem mevcuttur.

 

Continue Reading
Advertisement
MEDIUM RECTANGLE