Tanzanya
-
My journey to Allah 💖 Korean Muslim Couple Love Story live in Morocco
-
رحلتي إلى الله 💖 قصة حب للزوجين الكوريين المسلمين يعيشان بالمغرب
-
عاملة إغاثة إيطالية تعتنق الإسلام رغم خطفها من جماعة إسلامية متشددة، فكيف علق الإيطاليون؟
-
Muslim Chinese Street Food Tour in Islamic China | BEST Halal Food and Islam Food in China
Birleşik Tanzanya Cumhuriyeti Doğu Afrika’da bir ülke. Tanzanya Nisan 1964’te Tanganika ve Zengibar adlı iki bağımsız devletin birleşmesinden meydana gelmiştir. Başkenti Dodoma’dur. En büyük kenti aynı zamanda eski başkent olan Darüsselam’dır. 945,090km² (30. sırada) lik yüzölçümü olan ülkenin nüfusu 35.922.000’dir (1994 – tahmini). Resmi dili İngilizce ve Swahili’dir. Resmi para birimi Tanzanya Şilini olan ülkede İslamiyet, Hıristiyanlık ve Putperestlik dinleri yaygındır. Tanganika, kuzeyde Kenya, Uganda, kuzeybatıda Rwanda ve Burundi, batıda Kongo, güneybatıda Zambiya, güneyde Malawi ve Mozambik, doğuda Hint Okyanusu ile çevrilidir. Zengibar Tanganika’nın kuzey kıyısında 40 km uzaktaki Zengibar ve Pemba adalarından meydana gelmiştir. Tanzanya 1° ve 11°46’ güney enlemleriyle 29°36’ ve 40° 28’ doğu boylamları arasında yer alır.
Tarihi
Tanzanya’nın konumu
Sekizinci yüzyılda Tanzanya’ya Araplar gelerek İslamiyeti yaydılar. Arkeolojik çalışmalar 10. asırda kıyıda Arap şehirlerinin olduğunu doğrulamaktadır. 1499’da Vasco de Gama, Hindistan’a yolculuk yaparken Zengibar’ı keşfetti. Sonraki iki asırda Portekiz İmparatorluğu, Doğu Afrika’nın ticaret şehirlerinin çoğunu kontrolü altında tuttu. On sekizinci yüzyıl başlarında Umman Arap Sultanlığı kıyıya seferler yaparak Pemba ve Kilwa şehirlerini zaptetti. 1840’ta Umman Hükümdarı Seyyid Said ibni Sultan, sarayını Zengibar’a taşıdı. On dokuzuncu asrın büyük bölümünde Zengibar, ülkede fildişi ve köle ticaretini elinde tutan kuvvetli bir Sultanlık halindeydi.
1885’te Tanganika, Almanya’nın yönetimi altına girdi. İngiltere 1890’da Zengibar’ı himayesi altına aldı. Tanganika Birinci Dünya Harbinin sonuna kadar Alman Doğu Afrikası’nın bir parçası olarak kaldı. 1919 Versailles Antlaşmasıyla Alman Doğu Afrikası bölündü. Tanganika Milletler Cemiyetinin İngiltere tarafından yönetilen bir mandası oldu. 1946 yılından itibaren Birleşmiş Milletlerin gözetiminde İngiltere tarafından idare edilen bir memleket haline geldi.
Tanzanya’daki parklar
Tanganika’da bağımsızlık hareketleri 1954’te Tanganika Afrika Milli Birliği Partisi kurulmasıyla başladı. 9 Aralık 1961’de Tanganika bağımsızlığını kazanarak bir sene sonra cumhûriyet idaresine geçtiğini ilan etti. 10 Aralık 1963’te İngiltere Zengibar’a bağımsızlık verdi. Bir ay sonra ihtilalle Arap Sultanlığı devrilerek cumhûriyet ilan edildi. 26 Nisan 1964’te Doğu Afrika’daki Tanganika Cumhûriyeti ve Tanganika kıyısının yakınındaki Zengibar Ada Cumhûriyeti birleşerek Birleşik Tanzanya Cumhûriyeti adını aldı. 1977 yılında Tanganika ve Zengibar’ın yönetici partileri birleşti.
1980’de genel seçimler yapıldı. Cumhurbaşkanı Nejerere 1985’te kendi isteğiyle görevinden ayrıldı. Yerine geçen ve halen Cumhurbaşkanı olan Ali Hassan Mwinyi ekonomik yönden batıya açılma politikası güttü (1994 Ocak).
Fiziki Yapı
Tanganika üç farklı bölgeye ayrılır: Kıyı bölgesi, doğudaki alçak yayla bölgesi ve jeolojik bir fay (çöküntü) olan büyük bir vadiyle bölünen merkezi yüksek yayla. Tanganika’nın deniz seviyesinden ortalama yüksekliği 900 m’dir. Öncelikle sınırda olmak üzere ülkede bazı yüksek dağlık araziler bulunur. 5894 m yüksekliğe erişen kuzeydeki Kilimanjaro Dağı, Afrika’nın en yüksek noktasıdır. Ülkede üç tane büyük göl vardır: Malawi, Tanganika ve Victoria gölleri.
Zengibar ve Pemba esas itibariyle mercan adaları olup, Tanganika kıyısından yaklaşık 40 km uzakta Hint Okyanusunda yer almaktadır.
İklim
Tanzanya’da tropikal bir iklim hüküm sürer. Fakat sıcaklık adalarda muntazam deniz meltemleri sayesinde mutedildir. Tanganika kıyısı bol yağış alır. Kıyının kuzey kısmında yıllık yağış ortalaması 1500 mm3tür. Kıyı bölgesi aralıktan marta kadar kuzeydoğu istikametinde, mayıstan ekime kadar güneybatı istikametinde esen muson rüzgarlarının tesiri altındadır. İç kesimde iki yağışlı mevsim olmasına rağen, güneyde Tukuyu gibi yılda 2500 mm3 yağış alan dağlık bölgeler hariç, yağış bol değildir. Yağış miktarının yılda 760 mm3ün altında olduğu merkezi yaylanın çoğu kısımlarında kuraklık yaygındır.
Doğal Kaynakları
Değişik iklim bölgeleri, ülkede çok çeşitli bitkilerin yetişmesine imkan vermektedir. Kıyıda mangrov bitkileri ve palmiye, merkezi yaylada çalı ve boabap ağacı ve Kilimanjaro Dağında Alp Dağlarına mahsus bitkiler bulunur. Diğer Doğu Afrika ülkelerinde olduğu gibi Tanganika’da bol miktarda vahşi hayvan vardır. Ülkenin kuzeybatı kısmındaki Serengeti Ovaları, Afrika’da en çok vahşi hayvan bulunduran yerlerindendir. Ülkede bulunan başlıca hayvanlar ceylan, zebra, yaban sığırı, fil, habeş maymunu ve gergedandır. Ülkenin yeraltı zenginlikleri elmas, altın, maden tuzu, kalay ve mikadır.
Nüfus ve Sosyal Hayat
35.922.000 nüfuslu Tanzanya halkının % 10’u şehirlerde yaşar. Ülkenin en önemli şehri 2.500.000 (2003) nüfuslu eski başşehir Darüsselam’dır. Nüfûsun büyük çoğunluğu Bantu olarak bilinen Afrikalılardan meydana gelmiştir. Ayrıca ülkede az sayıda Arap, Hintli, Pakistanlı ve Avrupalı vardır.
Tanzanyalıların büyük çoğunluğu kabileler halinde yaşar. En kalabalık kabile Victoria Gölü civarındaki Sukuma’dır. Diğer büyük kabile grupları Nyamwezi, Haya, Makonde, Ha, Chagga, Gogo, Nyakyusa, Hehe ve Masai’dir. Nüfusun büyük çoğunluğu Swahili dilini konuşur, İngilizce resmi dilidir.
Ülke nüfûsunun % 33’ü Müslüman, % 44’ü Hıristiyan, kalanı putperesttir. İslamiyet Zengibar ve Tanganika kıyısına asırlar önce gelmiştir. On dokuzuncu yüzyılda iç kesimde yayılmıştır. Hıristiyanlık 1840’tan itibaren misyonerler tarafından Tanzanya’ya getirilmiştir.
Tanzanya’da halkın % 60’ı okuma-yazma bilmektedir. 3500 kadar talebe Darüsselam’daki üniversitede, Uganda’daki Doğu Afrika Üniversitesinde ve yüksek teknik okullarda, yüksek tahsil yapmaktadır. Ülke hala orta dereceli öğretimde ve üniversitede yabancı öğretmenlerden istifade etmektedir.
Siyasi Hayat
Tanzanya’da ülke siyasi hayatına tek parti hakimdir. Devlet ve hükümet başkanı parti konferansından aday gösterilerek halk tarafından seçilerek göreve gelir. Bu makam için sadece bir aday gösterilir. Diğerleri için iki veya daha fazla aday gösterilebilir. İki yardımcı başkan vardır. Bunlardan birincisi aynı zamanda Zengibar’ın başkanıdır. Kabine bakanları Millet Meclisinden seçilir. Tanzanya 24 idari bölgeye ayrılmış olup, bunların 20’si Tanganika’da, 3’ü Zengibar’da 1’i Pempa’dadır. Ülkenin idari yapısında çok sayıda yabancı devlet görevlisi vardır. Bunların çoğu teknik, sağlık ve sivil havacılıkla ilgili görevlerdedir. Tanzanya Birleşmiş Milletlere, Afrika Birliği teşkilatına ve İngiliz Milletler Topluluğuna üyedir.
Ekonomi
Tanzanya ekonomisi, esas itibariyle tarıma dayalıdır. Merkezi yaylada yetişen başlıca yiyecek bitkileri: Buğday, akdarı, manyok ve mısırdır. Kıyıda ve Zengibar’da pirinç yetiştirilir. Başlıca ticaret bitkileri sisal keneviri, pamuk, kahve, çay ve tütündür. Zengibar dünyanın ana karanfil kaynağıdır.
Ülkede sanayi ürünleri azdır. İmalat tekstil, sabun, ayakkabı, traş bıçağı, tekerlek, buğday ürünleri ve toz kahveyle sınırlıdır. Ülkede bir petrol rafinerisi vardır.
Önceden çoğunlukla Avrupalılar ve Asyalılar tarafından yürütülen imalat ve ticaret, giderek hükümet kontrolü altına girmektedir. Çoğu pazarlama ve üretim faaliyetleri, şimdi hükümet organları tarafından ele alınmaktadır. Tanzanya, dış ticaretinin çoğunu İngiltere, Batı Almanya ve Japonya ile yapar. Kahve, sisal keneviri, pamuk, karanfil, hayvan derisi, çay ve balmumu, ayrıca elmas ve altın gibi birkaç maden ihraç eder. Başlıca ithal malları makinalar, yakıtlar, motorlu araçlar ve kimya ürünleridir.
Tanzanya’da merkezi demiryolu Darüsselam’dan kuzeybatıda Tanganika Gölü kenarındaki Kigoma Uji’ye kadar uzanır. Bir kol Victoria Gölü kenarındaki Mwanza’ya gider. Diğer ana demiryolu hattı Tanga Limanından, kuzeybatıda Arusha’ya kadar uzanarak Tanganika merkezi demiryolu hattı ve Kenya’daki diğer demiryollarıyla irtibatlanır. Başlıca limanlar Darüsselam, Mtwara ve Tanga’dır. Karayolları, çoğu yerleri ana demiryolu hattına bağlayan çevre yolları halindedir. Havayolları ülkenin içinde gerekli olan ulaşımı sağlar. Darüsselam ve Kilimanjaro’da milletlerarası havaalanları vardır.
Tanzanya Resimleri
Kaynak : Tiklayin
Dosya ile ilgili :
Tanzanya’da İslami Hayat ve Müslümanlar
Tanzanya’da Ramazan’ı Yaşarken
Afrika
Hicap Hakkında
A hijab is a veil worn by Muslim women in the presence of any male outside of their immediate family, which usually covers the head and chest.
Bir başörtüsü, Müslüman kadınlar tarafından yakın ailelerinin dışında herhangi bir erkeğin yanında, genellikle baş ve göğsü kaplayan bir peçe. Terim, Müslüman kadınların alçakgönüllülük standartlarına uyan herhangi bir baş, yüz veya vücut örtüsünü ifade edebilir.
Afrika
Japonya: Japon Hava Yolları Helal Gıda Kullanacak
Tokyo – Japonya | Ahvâl-i Müslimin
Japonya’nın en büyük hava yolu şirketlerinden olan Japon Hava Yolları tüm uçuşlarında helal gıda kullanacağını duyurdu.
Uluslararası uçuşların helal gıda hazırlama sürecini denetleyen Japan Islamic Trust şirketi tarafından sertifika alındı.
Ayrıca Helal gıda usullerine göre belgelendiğine dair bilgilendirme yapılarak, Müslüman müşterilerin güvenliğini sağlamak amacıyla tamamen değiştirildi.
Afrika
Özbekistan : Toplu İftar Yasağı!
Özbekistan Dini idaresi, hükümete kafe ve restoranlarda yapılan iftarların lüks olduğu banahesiyle toplu iftarların yasaklaması talebinde bulundu.
Özbekistan dini idaresi reis yardımcısı Şeyh Abdülaziz Mansur, “Taşkent şehri belediyesi bizim tavsiyemiz üzerine kafe ve restoranlarda iftar yemekleri organize edilmesini yasakladı. Bu devletin politikası değildir. Peygamberimiz zamanında yoksul insanlar için toplu iftarlar organize ediliyordu. Bugün bu lüks halini aldı. Bundan ötürü bu sene restoranlarda iftar yemekleri verilmeyecek” dedi.
Müslümanların biraraya gelerek ülke hakkında yapabilecekleri konuşmaların fiile dönüşmesinden korkulması üzere yasaklar bu hali aldı.
Azadlık radyosunun haberine göre, Özbekistan’da kafe, restoranlar ve yemekhanelerde toplu halde iftar yemeği organize etmek 2014-2015 yıllarında yasaklanmaya başlandı ve buna katılmayan Özbek vatandaşları radyoya şikayet mektupları gönderdi. Müslümanların biraraya gelerek aralarındaki manevi gücün artmasına mani olunduğu belirtildi.
BM son yayınladığı rapora göre Özbekistan’ın %20’si fakirlik sınırının altında yaşamını sürdürmekte %75’i yetersiz bütçe ve ülkenin fakir bölgelerinde yaşamaktadır. Ve yine ülkeleri hukuki, siyasi ve ekonomik alanlarda analiz eden bir rapora göre listenin en sonunda Kuzey Kore ve bir önceki sırada ise Özbekistan yer almaktadır.
Afrika
Bangladeş : Cemaati İslami’nin finansör kurucusu “Mir Kasım Ali”
Dünyadaki Müslümanların Yaşam koşulları – Bangladeş
BİYOGRAFİSİ
Mir Tayyip Ali ve Rabia Begüm’ün oğlu olan Mir Kasım Ali 31 Aralık 1952’de Bangladeş’in ortasındaki Munshidangi Sutalori bölgesinde doğdu. 1967’de Chittagong Collegiate İslami Okulu’ndaki eğitimi sırasında Chhatra Sangha (ICS) isimli İslami öğrenciler koluna katıldı.
1977’de Doğu Pakistan “Bangladeş” ismini almadan ve Doğu Pakistan İslami öğrenciler koluna genel sekreter olmadan önce 6 Kasım 1971 tarihinde Chittagong eyaleti birimlerinde ve üniversitesinde İslami öğrenciler koluna başkan olarak seçildi.
Üstad Mir Kasım Ali , m.1980 senesinde Cemaati İslamî’ye aktif olarak katıldı ve ” Nur İslam Bülbül” bünyesinde kurulan üniversitenin içindeki Cemaati İslami’nin siyasi bir kolu olan islami partinin lideri oldu.
Bangladeş’in Pakistan’dan ayrılması sırasında Suudi Arabistan ,Çin ve Amerika desteğini alan Bangladeşli isyancılar, “ayrılma savaşı” veya “bağımsızlık savaşı” olarak adlandırılan savaşa karşı çıktılar.Son anda Pakistan ordusunu desteklediklerini ilan etmiş olsalar da ne var ki ayrılığı önlemeye yönelik herhangi fiili bir destek sağladiklarına dair bir delil bulunmamakta.
Şeyh Abdülkadir Molla’yı astıkları gibi Mir Kasım Ali ve meslektaşları “Muti er-Rahman Nizamî” ve ” Ali İhsan Muhammed Mücahit” ‘i de asmak için haklarında uydurma haberler yayıldı. “Bedir” milislerini kurduklarina ve başına Mir Kasım Ali’nin getirildiğine dair iddialar bu fabrikasyonların arasında. Bu suçlamaları gündeme getiren grubun “Laik Avami Partisi” olduğu ortaya çıktı.
Mir Kasım Ali ayrıldıktan sonra Chittagong şehrinde Cemaati İslamî’nin yönetimini devraldı.Daha sonra ülkeyi terketmeye zorlandı,Arabistan’a giderek orada 4 yıl kaldı.Laik Avami Partisi lideri “Mucib er-Rahman” ‘ın çıkardığı genel afla ülkeye geri döndü.Cemaati İslamî’ye haznedar oldu ve ardından Suudi Arabistan’la İslami bağlantısı olan cemaatin temsilcisi oldu.Cemaatin merkezî uygulama biriminde tarihçi olarak görev yaptı.Öyle ki bu İslami partide karar alma bakımından en yüksek heyetti.
Mir Kasım Ali, çeşitli örgütlerde sanayii ve hayır kurumlarında idarî konuma yükseldi.
Onları söyleyecek olursak:
1.Hayır Alanında
´- Fuad el-Hatib hayır kurumunda sekreter
-Bangladeş’te çeşitli özellikteki ajanslarda başkanlık
2.İdari Alanda
-Allame İkbal Sangsad Kurumunda
-Chittagong İslam Üniversitesi’nde
-Daru’l İhsan Üniversitesi’nde
-Barış Araştırmaları ve Stratejileri Merkezinde
3.Ziraat Alanında
-Güvenilir Endüstriyel Tarım Şirketi (Agro İndustrial Trust) ‘nde başkanlık
4.Finans Alanında
-İslamî Finans Kurumu’nda sekreterlik
-Bangladeş’teki belirli bankalarda kuruculuk
Bangladeş’e dönüşünden sonra 1975’te Rajihi Suudi bankası ile baglantısı olan “IBBL” Bangladeş İslam Bankası kuruldu.Bu banka Emirlikler Katar ve Kuveyt arasinda %60 oranında büyük bir kar payına sahip.
Bangladeş Bankası, Bangladeş elçisi Fuat el-Hatib’in Faysal bin Abdülaziz el-Suud’un ziyaret etmesinin ardından faaliyet göstermeye başladı. Sonrasında Mir Kasım Ali bankanın müdürü konumuna geldi. Bu mevki sayesinde hayır projeleri yapıp cemaate hizmet eden ticari ve ekonomik imparatorluklar kurdu. Güney Asya’daki en iyi 3 bankadan biri olmak için çabaladı.
Bu banka Cemaati İslami ve Bangladeş dışındaki diğer cemaatlerin ana sermaye ve finans kaynağı sayılır.
Mir Kasım Ali’nin bu alandaki calışmaları dur durak bilmedi. Aksine Burma’daki cihatçı islami grupların ve Afganistanlı mücahitlerin desteğiyle daha da ivme kazandı. (2011)
HSBC Bankası’nın %8 gibi bir oranından daha önce adı geçen iki ülkedeki mücahitlere zekat veriliyordu.Tahsis edilen bu meblağ daha sonra yasaklandı. Bu durum Amerika ihtiyarlar heyetine kadar ulaştı.
Söylenenlere ek olarak Mir Ali, Bangladeş’te yaşayan fakir ve orta kesimin ulaşım, sağlık ve mali ihtiyaçlarını karşılamak için büyük bir ekonomik ağ kurdu. Ve bunların hepsi sivil toplum örgütleriyle mümkün oldu. 2005 yılında yapılan istatistikler Cemaati İslama bağlı olan bu kurumların Bangladeş parasıyla 1.200 kurur ya da yıllık 150 milyon dolar kadar kazanç sagladığını kaydetti.
30 hayır kurumuna ek olarak Kuzey Afrika ve Arap Körfezi’ne işçi gönderilmesine ve 14 bankanin desteğine karsilik Al-Nihvan ve Kuveyt Yardım Fonu’nu destekledi.
5.İlaç sanayisinde
–İbni Sina İlaç Şirketi’nde satış müdürü olarak çalıştı.
6-Medya Alanında
–Daily Naya Diganta dergisini kurdu.
2005 yılında yayın hayatına başlayan ve günde 125 binden fazla satan “Daily Naya Digata” dergisinin kurucu finansörü addediliyor.
Diganta uydu kanalı
2007’de temeli atıldı ardından 8 Agustos 2008’de Apstar 2R uydusu TV ve uydu yayinina başladı.Kanal, küresel ölçekte izleyiciye hizmet vermek için 2012’de direkt yayina başladı.
Diganta kanalinda , çeşitli kültürel programların yer aldığı 8 ila 16 saat süren diyaloglar ve haber programları bulunmaktadır.
7.Turizm Alanında
KEARI Şirketi’nin sahibi
MAHKEME
2009 yılının başlarında Bangladeş hükümeti’nin başına Laik Halk Partisi lideri ” Şeyh Hüseyin Vacid” geçti.Başa gelen bu parti, 1971’deki ayrım olaylarinı incelemek üzere “Ulusal Savaş Mahkemesi”ni kurdu.
Mahkemenin kurulmasının ardından Mir Kasım Ali dahil Cemaati İslami’nin öne çıkan şahısların mahkemesi yapıldı ve 25 kasım 2012’de yapılan mahkemenin ardından 17 Haziran 2012’de tutuklandı.
Hapishane İdaresi’nin 24.12.2012 pazartesi günü çıkardığı kararla Mir Kasım kaldığı merkezî hapishaneden başkentin dışındaki kashimbur hapishanesine nakledildi.
Geçen kasım ayında Bangladeş Savaş Mahkemesi Mir Kasım Ali hakkında idam kararı verdi ve Mir Kasım 1971’de Pakistan’ın doğu bölgesindeki ayrılma savaşı olaylarında “bağımsız Bangladeş” çagrısına teşvik eden bazi Bangladeşli gruplara ve hinduistlere işkence etmek ve onları öldürmekle suçlanıyor.Bu hüküm geçtiğimiz ekim ayının 23’ünde (92 yasında) hapishanede vefat eden Cemaati İslami’nin eski lideri Gulam Azam, eski bakan Muti er-Rahman ve cemaatin başkanının idam edilmesinden hemen sonra geldi.
Laik güçler Şeyh Hüseyin Vecid’in hükümetin başına geçtiğinden beri islamciların uzaklaştırılması yönünde çaba sarfediyorlar.
1971’de işlenen savaş suçlarını incelemek üzere mahkeme kurulmuş olsa da ne var ki Cemaati İslami üyelerinin bu suçu işlediğine dair hiçbir delil bulunmamakta.
Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısı Seyyid Mahmud Sultan Seymen, mahkeme salonunda genel parlamentonun Cemaati İsalmî’nin 14 suç işlediğini ve 33 tanığın bulunduğunu açıkladı.
Suçlamalar aşağıdaki gibi:
- Suçlama
Mir Kasım Ali’nin 8 Kasım 1971’de kurulan Cemaat-i Bedr’in liderliğinde Ömer İslam Şadrevi olarak adlandırılan kişinin “Sakta Gat” bölgesinden alıp birçok yerde işkence yapmasıdır.Bu yerlerden birkaç tanesi de şehrin kalbi olan Dalm Oteli ve Basilaich emniyet merkezindeki deri depolarından biri.
- Suçlama
19 Kasım 1971’de Lütfi er-Rahman olarak adlandırılan kişinin Sakta Gat bölgesinden alinip Dalm Oteli’ne götürülerek işkence yapılması
3.Suçlama
Aynı yıl 22-23 kasımda Cihangir el-Şadri olarak adlandırılan kişinin Codmptila bölgesinden alınıp işkencenin merkezi olan Dalm Oteli’ne götürülmesi
4.Suçlama
Selahaddin Han olarak adlandırılan kişinin Damlmorinj’deki evinden alınıp işkence edilmek üzere Dalm Oteli’ne götürülmesi
5.Suçlama
Aynı yılın 25 kasımında Abdulcebbar olarak adlandırılan kişiye işkence edilip ateş açılması
6.Suçlama
Chittagong şehrinde Harun Reşid olarak adlandırılan çay satıcısının kaçırılıp işkence edilmek üzere Dalm Oteli’ne götürülmesi.
7.Suçlama
Mir Kasım Ali’nin örgütlediği Sayilari 7 veya 8 kişiyi bulan gencin Senallah Şadrevi ve bir başka genci Damlmirinj’den kaçırıp işkence etmek üzere Dalm Oteli’ne götürmesi.
8.Suçlama
29 kasım gecesi Nur’ul Kudüs ve 4 diğer kişinin Dalm Oteli’nde işkence görmesi.
9.Suçlama
29 kasım gecesi Seyyit Ümran ve 6 kişinin kaçırıldıktan sonra Dalm Oteli’nde işkence görmesi
10.Suçlama
Mir Kasım’ın direkt emriyle Muhammed Zekeriya olarak adlandırılan adamın ve beraberindeki 4 kişinin kaçırılıp işkence görmeleri.
11.Suçlama
Ceşmittin olarak adlandırılan kişinin ve beraberindeki 6 kişinin kaçırılıp işkence görmeleri
12.Suçlama
Cihangir Şadrevi olarak adlandırılan kişinin ve beraberindeki 2 kişinin kaçırılması
13.Suçlama
Snell Kanti olarak adlandırılan kişinin kaçırılıp işkence görmesi
14.Suçlama
Nasrudsun Şevdi olarak adlandırılan kişinin kaçırılıp işkence edilmesi
Cemaati İslamî’nin Konumu ve Durumu
Cemaati İslamî’nin Lideri Şeyh Mahmud adına yaptığı açıklamada:
– Bangladeş Yerel Ceza Mahkemesi’nin verdiği Cemaati İslamî’nin üyeerinden biri olan iş adamı Mir Kasım Ali’ye verilen idam hükmünü şiddetle kınadığını.
-Bangladeş’in Pakistan’dan ayrıldığı Bağımsızlık Savaşı sırasında Kasım Ali’nin insanlık ve savaş suçu işlediğine dair yöneltilen suçlamaların haksız suçlamalar olduğunu.
-Bu adil olmayan ,haksız ,zalimce kararları protesto etmek üzere gelecek perşembe sabah 06:00’dan ertesi sabah 06:00’a kadar sürecek olan ülke genelinde yapılacak olan protesto gösterilerinin yapılacağını bildirdi ve şunları ekledi.
-Bu zalim,faşist ,otoriter ve diktatör hükümet , Cemaati İslami’nin liderlerine karşı uydurma iddialarını yükseltiyor.
-Savcının sunduğu belgelerde Muti Abdurrahman Nizami ve Mir Kasım Ali’nin ismi yoktur. Bundan ziyade Mir Kasım Ali,belgelerde ismi geçen ; suçun islendiği zaman dilimlerinde ve iddia edilen yerlerde hiç bulunmadı.Açıkçası Mir Kasım Ali, o vakitlerde başkent Dakka’da kalıyordu ; suçların işlendiği Chittagong şehrinde değil. Mir Kasım Ali Dakka’da kaldığını ispat etti ama hükümet bunu kabul etmeyip çıkarılan sarı sayfalarda buna yer verdi ve idamına karar verdi.
Afrika
Türkiye: Süleymaniye Camii
Süleymaniye Camii, I. Süleyman adına 1551-1557 yılları arasında İstanbul’da Mimar Sinan tarafından inşa edilen camidir.
Mimar Sinan’ın kalfalık devri eseri olarak nitelendirilen Süleymaniye Camii, medrese, kütüphane, hastane, hamam, imaret, hazire ve dükkânlardan oluşan Süleymaniye Külliyesi’nin bir parçası olarak inşa edilmiştir.
Evliya Çelebi, Süleymaniye Külliyesinin Belgrad, Malta ve Rodos Seferlerinden elde edilen gelirle yapıldığını söyler. Yapımına başlanmadan önce çok büyük bir külliye olması sebebiyle bakımlarının ve günlük işlerdeki giderlerinin karşılanması için vakfiye hazırlanmıştır. Aynı zamanda inşaat aşamasında çalışacak yüzlerce kişi de inşaat başlamadan evvel ayarlanmıştır. Normal zamanlarda 700 kişinin burada çalıştığı söylenmektedir. Yaz vakitlerinde bu sayı 1000e çıkmakla birlikte bazen hava koşullarından ötürü hiç inşaat faaliyeti olmamıştır. Caminin açılışı Kanuni Sultan Süleyman’ın isteğiyle Mimar Sinan tarafından yapılmıştır.
II. Mehmet’in İstanbulu fethi ile İstanbul’da Osmanlı mimarisi boy göstermeye başlamıştır. Her padişah kendi iktidar dönemini hatırlatacak bir yapı bırakan geleneğin sürdürücüsü olmuştur. Bunların ilki II.Mehmet(Fatih Sultan Mehmet) ‘in yaptırdığı Fatih Külliyesi, ardınan II.Beyazıt’ı yansıtan Beyazıt Külliyesi ve daha sonra da Süleymaniye Külliyesi gelir.
Süleymaniye Camiin planı avlu ve asıl caminin olduğu iki kareden oluşan bir dikdörtgen şeklindedir. Avlunun zemini mermer döşelidir. En önemli süslemelerden biri çinilerdir. Üzerinde ayetlerin yer aldığı çiniler ünlü hattat Karahisarlı Ahmet’in eseridir.
Caminin dört köşesinde dört minare yer alır. Bu Kanuni’nin fetihten sonraki dördüncü padişah olduğunu yansıtır. Caminin en önemli özelliklerinden biri de akustiktir. Büyük kubbenin bir yanında duyulan hafif bir ses Caminin her yerinden duyulur.Mimar Sinan bunu her kubbeyi çift yaparak ve ana kubbeye 64 küp yerleştirerek sağlamıştır. Aynı zamanda camide hava akımını ve temizliğini sağlayan özel bir sistem mevcuttur.